Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
Malum yaz geldi, havalar ısındı. Orhan Veli “Beni bu güzel havalar mahvetti” derken haklıydı belki de. Okullar kapanmayı, öğrenciler tatili beklemeye başladı. Çiçekler açıyor derken bir bakmışız ortalık yemyeşil olmuş. Etraf hepten çiçek bahçesine dönmüş. Er kirazlar oldu, erikler manav tezgahlarında ucuzladı bile. Tarlalar bellendi ve ekildi. Yakında otlar çıkar, önce eski ot sonra da yenisi kazılır bile. Ot göçü şenlikleri hem köyde hem de gurbette kutlanmaya başlanır. Masamın karşısında asılı duran takvimde erguvan ağaçlarının açmış çiçekleri insanın içini ferahlatmaya yetiyor bile.
Derneklerimiz piknik tarihlerini daha iki üç ay öncesinden belirlediler. Tek tek davetiyeler gelmeye, haberleri ajanslar düşmeye başladı. Tirebolu Dernekler Federasyonu(TİRDEF) olarak derneklerimize “hepiniz aynı günde piknik yapmayın; birbirine karışmasın” dedik ama geç mi oldu acaba. Piknikler karışmasa bile düğünler nişanlar karışmayacak mı? Düğün mevsimi de başladı. Kışın soğuk ve kasvetli havasında evlenmeyenler yazın sıcak ve içi açıcı günlerine ertelediler, hayırlı işlerini. Tek tek davetiyeler geliyor ve bazen aynı güne birkaç davet bizi bekliyor. Kırmadan kırılmadan iştirak etmek gerekiyor, davetlere.
Bu Pazar derneklerimiz bir birinden güzel geziler ve piknikler yaptılar. Giresun Dernekler Federasyonu(GİRDEF) geçen sene olduğu gibi Mayıs Yedisini denizde kutlarken; Bulancak Dernekler Federasyonu(BUFED) karada kutladı, bu önemli günü. Yine Bulancak Erdoğan Köyü bir piknikle kutlamaya çalıştı, bu önemli günü. Feshane’de gördüğümüz bu köyün folklor ekibi çiçekler gibiydi, herhalde piknikte de oynamışlardır. Tirebolu Arslancık Derneği bizim de katıldığımız piknik ile Tirebolu Derneklerinin öncüsü oldu, bu sene.
Mayıs Yedisi Şenlikleri Giresun’da kutlanıyor; adını da Uluslararası Giresun Aksu Festivali olarak değiştiren Giresun Belediyesi inşallah ilimizin ve beldemizin iyi bir şekilde tanıtımına vesile olurlar. Gerçi bu tip organizasyonlarda ne ağaya yaranılır ne de beye. Bazıları hep eleştiri ve tenkit yaparken şu iş de şöyle olmalı diye teklif ortaya koymaz, ama olsun. Ne demiş atalarımız “meyve veren ağaç taşlanır”; hiç iş yapmayan yanlış ta yapmaz.
Mayıs Yedisi kültürümüzde önemli bir yer tutar. Çocukluğumuzda bugünkü gibi ulaşım imkanlarının olmadığı zamanlarda bile uzak ilçe ve köylerden Mayıs Yedisinde Giresun Adasına gidip yapılan bu şenliklere katılırdı, insanımız. Bir takım batıl inançların da etkisiyle bazı ayinsel işlerin de yapıldığı bu şenlikler, belki de bugünkü gibi eğlenme imkanlarının olmadığı dönemlerde bir araya gelmenin, beraberce eğlenmenin de bir vasıtasıydı, kim bilir.
Artık bundan sonra İstanbul ve diğer gurbet illeri boşalmaya; köyler ve kasabalar şenlenmeye başlar. Köyler ve yaylalar insanlarla dolarken; şehir, yakıcı sıcaklığı ve çekilmez ulaşımıyla modern kölelere kalır. Yemyeşil doğası ve sıcak kanlı insanları ile memleketimizin tadı bir başka olur.