Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
Zor zamanda yazmak daha da zorlaşıyor. Adeta ne diyeceğinizi bilemez hale geliyorsunuz. Söyleyeceklerinizi bin düşünüp bir yazmak zorunda kalıyorsunuz. Biliyorsunuz bir önceki yazımda “gün kardeşlik günüdür” demiş ve durumu kısaca özetlemeye çalışmıştım. Gerçekten de zor zamanlardan geçtiğimizi söylemeyen yok gibi. Herkes zor zamanlardan geçtiğimizi ve ülkemizin atlatması gereken zor dönemi kazasız belasız geçirmesi gerektiğini söylüyor. İnşallah denilen gibi olur, ülkemiz bu badirelerden de kurtulur.
Geçtiğimiz günlerde kaçırılan ve bir müddet pkknın elinde rehin tutulan askerlerimiz nihayet bırakıldı. Başkan Bush ile görüşen başbakan sayın Erdoğan’ın elinin gücünü azaltmak için bir gün öncesinden bırakılan askerlerimizin teslimi de pkknın ve onun sözcüsü DTP’nin gövde gösterisine dönüştü. Askerlerimiz o gün bırakılmasaydı belki de daha sert geçebilecek görüşmeler başlamadan bitmiş gibi oldu. Başbakanın ABD gezisine verilen onca önem sonucu ortaya çıkan ABD’nin bize vereceği birkaç istihbarata indirgendi. Bu görüşmenin gerçekten neler getirdiğini önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Askerlerle ilgili ortaya atılan “askerlerden biri DTP’li Türk'ün yeğeni”, “askerler içinde pkknın ajanı var” ve en son mail zincirlerinde dolaşan “askerlerden altısı DTP gençlik kolları üyesi” gibi söylentiler ile “LCW zanaların eline geçtiği" dedikodularına ise ilgili yerlerden cılız da olsa tepkiler yükseldi. Ancak bu konuda en önemli tepkiyi Vatan Gazetesi yazarlarında Tuğçe Baran verdi. Baran yazısında “MSN’den, e-maillerden pıtır pıtır “tutsak askerler DTP’liymişler” mesajları düşüyor. “Duyarlılara duyurulur” diye de bir notla. (Biz “her daim gafiller” ordusuna yani.. Türban konusunda da aynı lafları yiyip durduğumuz için şifreleri çözüyoruz artık kolayca) Bilginin doğru olduğundan da o kadar emin yani!” dedi.
Bir dostum Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü tebrik etmek amacıyla Türkiye'ye gelen Suudi Arabistan Kralına 'devlet şeref madalyası' verilmesi dolayısıyla yazdığı yazıya “Utanç Duyuyorum” başlığını uygun görmüş. Oysa “Kral Abdullah’a, Devlet Şeref Madalyası verilecek. Abdullah, bu madalyayı alan 8. yabancı devlet adamı. Devlet Şeref Madalyası 8 yıldır cumhurbaşkanları ile genelkurmay başkanlarına veriliyor.” diyen de kendisi. Daha önce verilen bu madalyalar kime verilmiş ki bundan utanç duyulacak. Çeşitli sebeplerle verilen bu madalyalar hem veren ülkenin hem de alanın değerini ne düşürür ne de yükseltir. Verilen bu madalyaların devletin genel politikalarına aykırı olduğu ise düşünülemez bile.
Geçtiğimiz günlerde yaptığımız olağanüstü kongre ile derneğimizin federasyonlara katılma ve ayrılma konusunda tüzüğümüze bir madde ekledik. Bununla uzun süredir çalışmasını sürdürdüğümüz Tirebolu Dernekler Federasyonu’nu kurma konusunda genel kuruldan yetki almış oldu. İnşallah kurulması düşünülen bu federasyon köyümüz ve ilçemiz için hayırlı çalışmalara imza atmış olur.