Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
Bundan önce birçok yazımda anayasa değişikliği ile ilgili yazılarımda Ak Parti hükümetinin kafasının karışık olduğunu, yapılan referandumun iptal edilmesi gerektiğini ifade etmiştim. Ancak referandum oylaması sınır kapılarında başladı bile. Ülke çapında 21 Ekim Pazar günü gereksiz yere seçmenler sandıklara giderek anayasaya “evet” veya “hayır” diyecekler. Bunun sonucunun muhtemelen “evet” olacağı belli ama ortaya çıkaracağı sorunların neler olabileceği konusunda değişik görüşler var. YÖK Başkanı Sayın Teziç “''Girişime bir an önce ara verilerek 21 Ekim'deki halkoylaması beklenmeli''” derken bir bildiği vardır elbette. Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de referandumdan evet çıkması halinde Cumhurbaşkanlığı seçimine katılacağı basına sızdırıldı. Oysa yakına kadar mensubu olduğu Ak Parti’nin bu konuda “içi oldukça rahattı”. Anlaşılan o ki bu konu daha çok su götürecek.
Konuyla ilgili olarak basında çıkan haberlere göre “YSK Başkanı Muammer Aydın hukukçuların hâlâ tartıştığı bu belirsizlik için "Evet çıkarsa bu konuda kararı sadece biz veririz" dedi. Gül'ün aday olacağını açıklaması "11'inci Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Bu nedenle paketteki düzenleme uygulanamaz" görüşündeki AK Parti kadar "emin olmadığı" yorumlarına neden oldu. Bu konuda Meclis'in yeni bir düzenlemeyle referanduma sunulan metni değiştirebileceği olasılığı üzerinde de duruluyordu. YSK Başkanı Aydın dün "Bu konuda kararı sadece biz veririz" dedi.
Aydın, şunları söyledi: "Evet çıkarsa, 11'inci Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesini öngören geçici madde konusunda karar vereceğiz. Bu madde, anayasa değişikliği, Resmi Gazete'de yürürlüğe girdikten sonraki 40 günü takip eden ilk pazar günü, 11'inci Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk tur oylamasının yapılması görevini bize veriyor. Halkoylaması sonucunda 'evet' çıkarsa bu konuda oturup karar vereceğiz; Bu maddeyi uygulayacak mıyız, uygulamayacak mıyız? Evet çıkarsa inceleyeceğiz. '11. Cumhurbaşkanını yeniden seçiyoruz' veya '11. cumhurbaşkanı seçilmiştir' deyip bir karar vereceğiz." 26/09/2007- Sabah”
Ak Parti hükümeti sivil anayasa taslağını hazırlayıp basına verdi bile. Anayasa değişikliği şayet bu dönemde bitirilecekse referanduma konu olan anayasa değişiklikleri zaten uygulama alanı bulamayacak. Uygulanma alanı bulmayacak değişiklik için bu hükümetin göze aldığı siyasi kriz ürkütülen kurbağaya değer mi? Ben daha önceki yazılarımda hükümetin bu konuda değişikliği apar topar meclisten geçiren biri olarak bu değişikliğin iptalini isteyemeyeceğini, muhalefetin bunu istemesi gerektiğini de belirtmiştim. Ama ortaya çıkan tablo da gösteriyor ki muhalefet “nasıl bozduysa öyle düzeltsin” diyerek kendilerini naza çekmiş gözüküyor. Ak Parti sözcülerinin bu konuda hiç konuşmaması ve Sayın Cumhurbaşkanının kendini yapılacak bir seçimde aday olarak göstermesi nasıl yorumlanmalı?
Yoksa Sayın Cumhurbaşkanı Gül’ün Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya yaptığı gezi başlatılan bir seçim çalışmasının başlangıcı mıydı!..